Dahili Yoğun Bakım

Yoğun bakım, ciddi hayati risk taşıyan hastaların tedavi gördüğü ünitedir. Hayati riskin en aza indirgenebilmesi açısından yoğun bakım ünitelerinde ekipman kalitesi, personelin uzmanlığı ve hijyen gibi konular çok büyük bir öneme sahiptir. Hastanelerimiz bünyesinde yer alan yoğun bakım ünitelerinde hastalar, son teknolojiye sahip cihazlarla 24 saat gözetim altında tutulur. Yoğun bakım ünitelerinde uzman hekimler, hemşireler ve hasta bakımından sorumlu sağlık profesyonelleri görev yapar. Yoğun bakımlarda tedavi gören hastalarımızın tüm ileri düzey laboratuvar tetkikleri, dijital röntgen çekimleri, doppler ve ultrasonografi tetkikleri yapılır, ayrıca özel ekipman desteği ile BT (bilgisayarlı tomografi) ve MR (manyetik rezonans) hizmetleri de sunulur. Bunlara ek olarak vazopressör ilaçlar, mekanik ventilasyon, sürekli diyaliz gibi mekanik ve farmakolojik yaşam destekleri verilir.

Genel Yoğun Bakım Ünitesinde Tedavi Gerektiren Durumlar Nelerdir?
Hastalar birçok nedene bağlı olarak genel yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınabilirler, sıklıkla yatış nedeni olan klinik durumların bazıları aşağıda sıralanmıştır:

Ağır vücut travmaları: Kafa travması, vücudun diğer kısımlarında oluşan ciddi travmalar ve birden fazla bölgede meydana gelen kırıklar, derhal müdahale ve müşahede gerektiren durumlardır ve bu tarz şikayetlerle başvuran hastalar mutlaka yoğun bakım ünitelerinde takip altına alınmalıdır.
Ciddi künt ve delici yaralanmalar: Kazalar, kesici ve delici aletlerle meydana gelen yaralanmalar gibi durumlarda oluşan ciddi künt ve delici yaralanmalar, özellikle ana arterlerinin bulunduğu bölgelerde meydana gelmeleri durumunda ciddi kan kaybına neden olurlar. Buna bağlı olarak müdahale ve tedavinin ivedilikle yapılması, enfeksiyon riski ve hayati riske karşı hastalar yoğun bakım altında tedavi edilmelidir.
Beyin kanamaları: Damar hastalıklarına bağlı gelişen anevrizma gibi damar çeperini incelten durumlarda yüksek kan basıncının da etkisiyle ortaya çıkabilen beyin kanaması, kısmi veya tam felç durumuna yol açabilir. Beyin kanaması geçiren hastalar yoğun bakım ünitelerinde titizlikle gözetim altında tutulmalıdır.
Felç (İnme): Tıpkı beyin kanamasında olduğu gibi beyindeki kılcal damarlar veya küçük toplardamarlarda tıkanıklıklar da meydana gelebilir. Her iki durumda beyinde oluşan kanama kısmi veya tam inmeye yol açarak ciddi hayati tehdit oluşturulabilir.
Ciddi solunum yetmezlikleri: KOAH, kalp ve damar hastalıkları ve ağır zatürre gibi akciğere ilişkin enfeksiyon hastalıklarında solunum yetmezliği gelişebilir. Bu durum ileri boyutlara vardığında vücuttaki oksijenlenmenin bozulmasına ve ölüme kadar gidebilen ciddi sorunlara yola açabilir. Ciddi solunum yetmezliği bulunan hastalar, tedavi süreci boyunca yoğun bakım ünitelerinde solunum ve yaşamsal fonksiyonları açısından sürekli takip altında tutulmalıdır.
Akut ve kronik böbrek yetmezlikleri: Akut ve kronik böbrek yetmezliğinin yeni teşhis edildiği hastalarda ya da hastalığa yönelik olarak önerilen diyetini uygulamayan kişilerde böbreklerin düzgün çalışmamasına bağlı olarak kanda sodyum, potasyum ve benzeri maddelerde birikme meydana gelir. Bozulmuş kan değerlerine bağlı olarak hastalarda ciddi komplikasyonlar meydana gelebildiğinden bu hastalar yoğun bakım ünitelerine yerleştirilerek burada gerekli ise diyaliz uygulanmalı, kan bulguları normale dönünceye dek tedavi sürecinde müşahede altında tutulmalıdır.
Akut ve kronik organ yetmezlikleri: Tıpkı böbrekler gibi akciğer, karaciğer ve vücudun diğer organlarının herhangi birinde kronik yetmezlik veya çoklu organ yetmezliği gelişebilir. Oldukça ciddi tablolar oluşturabilen organ yetmezliklerinde hastalar genellikle yoğun bakım ünitelerinde tedavi edilir.
Sinir sistemi hastalıkları: Kas ve sinir bileşimlerinde asetilkolin adlı reseptörlere yanıt olarak oluşan antikorlar şeklinde gelişen otoimmün bir hastalık olan Myastenia Gravis, kaslarda ilerleyici zayıflama ve felç şeklinde seyreden Guillain-Barré Sendromu ve sinir sistemine ilişkin daha pek çok hastalığın akut atakları veya tedavisi sürecinde hastalar yoğun bakım ünitelerine yatırılır.
Ciddi enfeksiyonlar ve sepsis: Vücudun herhangi bir yerinde gelişen ciddi enfeksiyonlar ve mikrobik ajanların kan dolaşımına karışması şeklinde gelişen sepsis; hayati riskin yüksek olduğu, ağır tedavi gerektiren ve organ yetmezliği gelişme riski bulunduran bir tablodur ve yoğun bakım ünitelerinde tedavi gerektirir.
Zehirlenmeler: Gıda ve ilaç zehirlenmelerinde kısa süre içerisinde ciddi komplikasyonlar gelişebildiğinden bu şekilde acil servislere başvuran hastalara derhal müdahale edilmelidir. Uygulanacak olan tedavinin ardından hastalar hekim tarafından önerilecek süre boyunca yoğun bakım ünitelerinde gözetim altında tutulmalıdır.